Esrarın Etkileri
 

Esrarın Etkileri

Esrarın insan üstündeki etkisi, esrarın cinsine, kullanım miktarına, kullanılış tarzına, çevresel koşullara, kullanan kişinin ruhsal durumuna göre değişiklik gösterir.

Esrarın fizyolojik ve pisikolojiye etkileri şeklinde ayrım yapmak gerekir. Bunlardan psikolojiye olan etkileri, fizyolojik etkilerinden daha önemli bir konumdadır. Psikolojik etkileri konusunda araştırmalar dünyada halen devam etmektedir.

Esrarın etkileri konusuna bir çok internet sitesinden ulaşabiliriz. Ancak bu bilgilerin çoğu yanlıştır. Özelliklede esrarın uyuşturucu maddelerle bir zikredildiğini ve etkileri konusunda, bağımlılık adı altında ortak başlıkta yer verildiğini görüyoruz. Esrarın etkileri konusunda verilen bilgilerde kullanım miktarının baz alınmaması en büyük yanlıştır. Türkiye'de esrarın etkileri konusunda aktarılan bilgiler hangi kullanım şekli ve miktarı için yazılmıştır bilinmez.

Bu ayrım çok önemlidir çünkü, arada bir (15 günde bir gibi) esrar kullanan ile kullanmayan kişi arasındaki fark, arada bir esrar kullanan ile hergün kullanan kişi arasındaki farktan daha azdır.

Marihuananın içindeki başlıca aktif madde keyif verici, THC (delta-9-tetrahydrocannabinol)'dir. THC, kanabinoidler denen maddeler arasında yer alır.

Esrar kullanıldığında, cinsi ve kullanım şekline göre, keyif verici etkisi birkaç dakika içinde vücudu sarar. Yarım saat içinde etkisi en üst düzeye gelir ve bu etki 2-4 saat devam eder. 

Gelen olarak;

Gözlerde kırmızılık, gözbebeklerinin genişlemesi, kalp atışının hızlanması, iştah artışı, ağız kuruluğu esrar kullanımı sonrasında ortaya çıkan belirtilerdir. Kişinin dışarıdan gelen uyanlara duyarlılığı artar, yeni ayrıntılar keşfeder, renkleri daha parlak ve canlı görür, zamanın akışı yavaşlar. Kişinin hareket becerilerini ve motor performansını düşürür. Zamana ve yere karşı yönelim bozulur. Esrar yağ dokusunda birikir. Bunlar daha çok beyin ve üreme organlarıdır. 30 güne yakın burada depolanabilir.
Yoksunluk:
Aş erme (craving), yeniden esrar kullanmak için ani bir arzu oluşabilir.
Esrar kullanımı kesildiğinde, kısa dönemde, sinirlilik, rahatlayamama, uykusuzluk, iştahsızlık ortaya çıkabilir

Esrarın Fizyolojik Etkileri

Akciğere etkisi:
Bu noktada esrarın kullanım şekli ön plana çıkar. Eğer esrar sürekli, tütün ile sarılıp kullanılıyorsa tütünün neden olduğu, kuru öksürük, balgam, kuru bronşit gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Buradaki etkilerde tütün başroldedir. Esrarlı sigara genellikle hava ile sert şekilde ciğerlere çekildiğinden tütünün etkiside normal sigaradan fazla olacaktır. Şaşal, bong, kova diye tabir edilen kullanım yöntemleri akciğer için daha zararlıdır. Özellikle "kova" yani, dumanın pet şişeye doldurulup, birden çekilmesi uzun süreli tekrarlanmada akciğer için oldukça tehlikelidir.

Bir süre esrar kullananlarda burun mukozasında ve konjuklivalarda kuruma olur.

Kalbe Etkisi:

Esrar, kalp hızı ve kan basıncını arttırır.

Beyne etkisi:

Esrar, algısal bilgilerin hipokampusa girişini ve işlenmesini baskılar.
Böylece öğrenme, bellek, ve algıların duygu ve motivasyonla entegre olmasını sağlayan limbik sistem etkilenir. Ayrıca hipokampusa bağlı olan öğrenilmiş davranışlar bozulur.
Beyinde küçülme (serebral atrofi) görülebilir. Unutkanlığa sebep olur.

İştaha etkisi;

Nature dergisinin 2001 Nisan sayısındaki bir çalışma, marihuananın neden iştah artırdığını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Endokanabinoidler denen moleküller, yani beynimizde zaten var olan marihuana benzeri kimyasalların görevi, beyindeki resöptörlere bağlanıp açlığı harekete geçirmektir. Beynin hipotalamus bölgesinde yer alan bu endokanabinoidler, gıda alınımından sorumlu olan kanabinoid reseptörlerini uyarırlar. Marihuanadan gelen kimyasallar ise bu kanabinoid reseptörlerine bağlanıp açlığa neden olurlar. Biraz karmaşık değil mi? Belki de kafanız bunu almayacak kadar iyidir.


Esrarın Psikolojik Etkileri

Esrar kullanıldıktan kısa süre sonra keyif verici etkisini gösterir. Esrar Önce sempatik sistemin etkinliğini artırır. Bu anda kişinin yaşadıkları kullandığı esrarın cinsi, kalitesi ve miktarına göre farklılık gösterir. Esrar alındıktan sonra duygu durumu değişiklikleri ortaya çıkar. Bu değişiklikler elemle haz arasında yer alan geniş bir duygulanım yelpazesi içinde bulunur. Kimi kez bunlara algı ve düşünce değişiklikleri de eklenir.

Duygulanım ve coşkuda haz yönüne doğru artma olabilir. Aşırı neşeyle birlikte konuşma ve hareket artar. Çağrışım ve düşünce akışı hızlanır. İmgeleme ve tasarım gücü canlanır. Çevreyle ilişki artar.
Neşe dönemini algı ve düşünce bozukluklarının bulunduğu dönem izleyebilir. Görme hallüsinasyonları olabilir. Zaman ve mekân algısı bozulur. İrade zayıflar, cinsel istekte artma olabilir. Cinsel sapmalarla ilgili davranışlara rastlanır.

Esrar kullanan kişi her kullanışında aynı psikoloji ve duygular içerisinde olmayabilir. Kullanan kişi "good trip" diye adlandılan mutlu ruh haline bürünür. Bununla birlikte "bad trip" olarak adlandırılan kötü bir ruh haline girildiğide görülebilir. Bunlardan birinin etken olması kullanan kişinin o anki psikolojik durumuna göre değişkendir.

Kişinin dışarıdan gelen uyanlara duyarlılığı artar, yeni ayrıntılar keşfeder, renkleri daha parlak ve canlı görür, zamanın akışı yavaşlar.

Esrar kısa vadedeki bu etkileriyle birlikte yaşam tarzı olarak insan üzerinde oldukça etkilidir. Bu noktada esrar kullanım miktarı çok önemlidir. Belli aralıklarla düzenli şekilde ömür boyu esrar kullanıp, normal bir aile ve iş yaşantısı sürdüren kişiler azımsanamaz. İlk esrar kullanmaya başlandıktan sonra aşama aşama farklı bir psikoloji ve yaşam tarzına girilebilir. Sosyal çevresi esrar kullandığını bilmesede, bu kişinin iş hayatında, ortaya koyduğu eserlerde, aile yaşantısında esrar etkilidir. Geçmişten günümüze bir çok sanat erbabının esrarın bu etkisiyle harmanlanıp, eserler icra ettiği görülmüştür.

Düşünme yeteneğini artırarak, düşüncede boyutlanmaya sebep olur ve farklı fikirler doğmasında etkendir.

Bazı kullanıcıların normali yakalamak için belli aralıklar ve düzenle kullanarak, bunu bir hayat biçimi haline getirmeleri görülebilir.

Düzenli esrar kullanımı ile birlikte şüpheci, mantıklı ve sorgulayıcı düşünce yapısı gelişir. Bu durum kullanan kişinin psikolojik yapısına göre bazen tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Burada bahsedilen tehlike boyutunu şu şekilde açıklayabiliriz; Düzenli esrar kullanan kişi bu şüpheci düşünce yapısını artık hayatının belli kademelerine yayar. Bu zamanla bazı olaylar hakkında takıntı haline dönüşebilir. Örneğin bu durum yani şüpheci ve mantıklı yaklaşım kişiyi inançla ilgili konularda inançsızlığa götürebilir.

Sosyal açıdan pasif olan, kişilerde özgüvenin arttığı ve sosyalleşme açısından olumlu gelişmeler gözlenmiştir.

Esrarın kendisinin agresyona ya da “amotivational syndrome” denilen isteksizlik ve uyuşuklukla giden bir hale neden olup olmadığı tartışmalıdır.

Esrar kullanımının yol açtığı ruhsal durumlar ilk kez 1845 yılında Fransa'da, Moreau de Tours tarafından tanımlanmıştır. Moreau de Tours ruhsal bozukluk tablosu içinde aşırı neşe, duygusal bozukluk ve dengesizlik, algı bozuklukları, düşüncede taşkınlık, sapma, saplantı, takıntı, sabuklama, bellek karışıklığı ve kaybı gibi belirtileri saptamıştır.
Hey ve Porot, Moreau de Tours'un saptadığı belirtilerin kişisel Özellikler ve kullanılan esrar miktarına göre değiştiğini belirtmemistir.

 
  Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! Copyright By HaSaN  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol